Bu gun bir alintida benden....
Bir gün New-York'ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar. Gruptan biri, Kızılderili'dir.
Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yoldaki işmakinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek böceği aramaya başlar.
Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder.
Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla aramaya devam eder.
Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder.
Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği
bulurlar.
Arkadaşı, Kızilderili'ye: 'Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?' diye sorar.
Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına kendisini takip etmesini söyler.
Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar.
Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak,onun ceplerinden düşüp düşmedigini kontrol eder.
Kızılderili, arkadaşına dönerek:
'Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin.'der.
bu hikayeyi okuduktan sonra Mevlananin bir sozu geldi aklima
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.....
Peki ya sizler...... hangi sesleri duyuyorsunuz acaba ???
Sevgiyle kalin
4 yorum:
Dostlarımın sesini...
Pir Sulta dre ya" düşmanın attığı taş değil, dostun attığı taş yaralar beni"
Değer verenlerin çok olsun
Harika bir hikaye bu :)) onem siramizi belirlemek iste bu yuzden onemli :)
Algida secicilik bu.
Ben algimda; SEVGIyi secmeye calisiyorum son 3 yildir.
Ne kadar mutlu bir insan oldum bir bilseniz....
Yorum Gönder